Tıbbi Masajın Tarihi

Masajın ne zaman başladığını söylemek zordur. Dünyada insanoğlunun varlığı ile masajın başladığını söylemek en doğal başlangıç olabilir. Çünkü insanda acıyan veya ağrıyan ve yorgun bir organın ovulması tabii bir reaksiyondur, bunun da neticesi azalan ağrı ve acı, geçen yorgunluk. Muhakkak ilk insanın hatta konuşmayı bile öğrenmeden öğrendiği, yaptığı işlerden ilki olması gerek. En eski uygulamaların Çin ve Hindistan da yapıldığını görüyoruz ve başlangıç İ.Ö. 3000 yılına kadar gidiyor, belgeler eski mısırlıların ve Perslilerin de masajı tanıdıklarını göstermektedir. Bu konuda en eski ve derli toplu bilgileri Eski Yunan hekimleri veriyorlar. Homer (İ.Ö. 1000) , masajda yağ kullanıldığından söz ediyor ve yağların özelliklerini, nereye ve nasıl uygulanacaklarını açıklıyor. Herodot (İ.Ö. 484-380), öfloraj ve friksiyondan bahsediyor. Hipokrat (İ.Ö. 460-380) omuz çıkığının tedavisinde, çıkığın yerine konmasından sonra, hafifçe ovulmasının yararlı olacağını söylüyor.
Masaj, elleri kullanarak dokunma, baskı, yoğurma, sıvazlama, sıkma gibi temas yollarıyla çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan en eski yöntemlerden birisidir. “Masaj” sözcüğünün, Arapça’da “mas’h (hafif bastırma)” ya da Yunanca’da “massein (yoğurma)” sözcüklerinden türetildiği düşünülmektedir. Tedavi amacıyla kullanılan masaj, bilimsel olarak daha çok Avrupa’da üzerinde durulduğu için Fransızca kelimelerle adlandırılmıştır. Basınç (presyon), vurma (perkusyon), titreştirme (vibrasyon), sıvazlama (öfloraj), yoğurma (petrisaj)… vs.
Masaj, hayvanlar ve insanda içgüdüsel olarak vardır, dolayısıyla fiziksel tıbbın en eski yöntemlerden biridir. Halk tıbbından okul tıbbına geçmiş bir yöntemdir. Etkisi direkt ve refleks yolla indirekttir. Ağrı üzerine etkisinin oluşturduğu, mekanik uyarıların Kapı Kontrol Teorisi ile açıklanmaya çalışan analjezik etkisi olduğu sanılmaktadır. Önemli bir etkisi ise psikolojiktir, “anne şefkatini” duymamızı sağlar.
Türkiye de tabiatı ile masaj dünyadaki seyrini takip etmiştir. Eski hekimler tedavilerini masaj ile desteklemişlerdir. Kaplıca tedavilerinde halk masajı ve hamamlarda Osmanlı Masajı uygulanmakta idi. 1911’de Balkan harbinde büyük zayiat verilmiş ve malul askerlerin maluliyetlerini gidermek için İstanbul Askeri Gülhane Hastanesi’nde, Fizik Tedavi müesseslerinde doktorlar kabiliyetli gördükleri personele masaj öğretmişler ve daha sonra bunları eğitim almak için Almanya’ya göndermişler.
Ülkemizde masaj hakkında basılmış ilk ilmi kitap 1994’de İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Yayınları’ndan Prof. Dr. Osman Cevdet Çubukçu’nun “Masaj Kitabı”dır.
İkincisi 1969’da Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan Dr. Necdet Tuna’nın “Klasik Masaj ve Spor Masajı” kitabıdır. Üçüncüsü ise, bende çok emeği olan değerli, merhum hocam Prof. Dr. Ahmet Hamdi Turgut’un, 1977 yılında yazdığı “Beden Eğitimi Öğrencileri için Masaj” kitabıdır.
Dünyada kullanılan birçok masaj çeşidi vardır. Farklı masaj teknikleri, farklı zamanlarda, farklı kültürlerde ve insanların farklı ihtiyaçlarına göre değişim ve gelişim göstermektedir. Günümüzde farklı ad altında kimi birbirine benzer, kimi de teknik olarak tamamen farklı sayısız masaj çeşidi uygulanmaktadır.
Masaj’ın üç dalı vardır; Klasik(İsveç), Spor ve Tıbbi(Medikal).